CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Deprem Anıtı Meydanı’nda yağmur altında yurttaşlara hitap etti.
Özel’in konuşmasından satırbaşları şöyle:
“CHP İzmir’i ‘çantada keklik sanıyor’ diyorlar. Biz İzmir’i dinliyoruz, okuyoruz, anketler yaptırıyoruz ve ona göre İzmir’de büyük bir değişimi başlatıyoruz.
Geçmiş dönemlerde partimize hizmet eden başkanlarımız çok kıymetli. İzmir’in beklentisi ve en önemli talebi büyük bir değişimden yana. Bunun iki aksı var. Bunlardan biri kadınlar. Atatürk bütün dünyadan yıllar önce kadına seçme seçilme hakkı vermişken Cumhuriyet’in 100. yılında kadın devrimi vakti gelmişti. 9 ilçede kadın adaylarımız var, Atatürk’ün kızlarını Atatürk’ün kentine emanet ediyorum. Atatürk Cumhuriyet’i canı pahasına kurdu. Genel başkanlara veya milletvekilleri emanet etmedi bu Cumhuriyet’i, gençlere emanet etti. Genç adaylarımızı İzmir’e emanet ediyorum.
İzmir’deki CHP listelerinden biri de gençlere duyduğu güven ve gençlere verdiği görevdir. 30 adayın 12’si 40 yaş altında. Gençlik kollarında uzun yıllar çalışmış ve belediyede çalışmış örgütten gelen 39 yaşında İrfanımız var. Değerli İzmirliler 12 tane genç belediye başkanımızı laik ve çağdaş İzmir’e emanet ediyorum. İrfan Önal’ı da sizlere emanet ediyorum.
30 tane belediye başkanı ve bir takım kaptanı Cemil Tugay var, onu da sizlere emanet ediyorum.
Her ikisinin kapısı herkese açık ama depremsellik sorunu, depremzedenin mağduru olan kim varsa onların İrfan’a, Cemil’e ve bana emanettir.
“AYRI BİR BEKLENTİM VAR”
Türkiye’nin dört bir yanında büyükşehir adaylarımız var. İlçe belediye başkan adaylarımız var. Her birinden iyi ve dürüst yönetim bekliyoruz. Bu iki başkanımızdan ayrı bir beklentim var. 2020 yılında burası bir deprem felaketi yaşadı. 117 canımızı kaybettik. Hep beraber göz yaşı döktük. Bu iki arkadaşımızın temel görevi depremzedelerin mağduriyetlerini ortadan kaldıracaklar. Kentsel dönüşüm için, aynı felaketi yaşamamak için ikisine birden çok inanıyorum, çok güveniyorum.
“İZMİR’DE ERDOĞAN’I GİZLEYEREK PROPAGANDA YAPIYORLAR”
Büyük bir oyunun içindeyiz. Birileri aday olmuş İzmir’e, Türkiye’nin her yerinde Recep Tayyip Erdoğan resmi var İzmir’de yok. Ampul zaten yok. İzmir’de Erdoğan’ı gizleyerek propaganda yapıyorlar ve İzmirli’den oy istiyorlar. Oy istiyorsun da bak İrfan’ın genel başkanı burada, logosu yakasında.
Buradan soruyorum; İzmir’e aday olunca sakalını toplatan bıyığını düzelten adam; sen genel başkanını neden saklıyorsun? Atatürk’le İnönü’ye iki ayyaş diyen adamı neden saklıyorsun? Fesli Kadir ‘Atatürk heykelleri devrilecek’ diyordu, bu adamlar şimdi gelmiş İzmir’de büyükşehir belediye başkanı olmak istiyor. Haydi canım sende.
“AKP ZİHNİYETİNİN YÖNETTİĞİ ŞEHİRLERDE ÖZGÜRLÜK YOK”
İzmir özgür bir kent olmasaydı o rahatlığı yaşanması mümkün değildi. AKP zihniyetinin yönettiği şehirlerde özgürlük yok, belli saatten sonra zabıta, polis karışır. İzmir’i kimseye karıştırmayız, kimseye bulaştırmayız.
Cumhur İttifakı var ama demokratların hepsinin bir arada olduğu bir ittifakı var; İzmir İttifakı var burada. Türkiye’de Türkiye İttifakı var. Biz Türkiye İttifakı’yız. Mezhebine, doğduğu yere bakmadan bu ülkeyi seven, milli takım gol atınca sevinen herkes Türkiye İttifakı’dır.
Başkanlarımıza çok güveniyoruz. Bayraklı, İrfan, Tugay, İzmir size emanettir. Cumhuriyetin sancak gemisi İzmir İzmirliler’e emanettir.”
Özel, mitingin ardından Bornova Belediyesi’nin düzenlediği iftar programına katıldı. Büyük bir destekle karşılanan Özgür Özel yurttaşlarla beraber orucunu açtı.
Burada kürsüye çıkan CHP lideri şu ifadeleri kullandı:
“Ramazan olmasına rağmen Filistin’de akan kan ve gözyaşı dinmedi. Bundan birkaç ay önce Hamas’ın bir gece yaptığı saldırılara cevaben o saldırılara mukavele etmek üzere başlayan operasyonlarda İsrail dur durak dinlemeden Filistinlileri çocuk kadın ayırmadan on binlerce Filistinlinin canına kıydı.
“SONA ERDİRMEYE ÇAĞIRIYORUM”
Ramazan ayındayız. İyilik ayındayız. Barış ayındayız. Ramazan’ın başta İslam coğrafyasına bütün dünyaya, Türkiye’ye barış ve kardeşlik getirmesini temenni ederken bir kez daha İsrail’i yaptığı saldırılardan dolayı kınıyorum ve saldırılarını sona erdirmeye çağırıyorum.
Bu çağrıyı daha önce Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin genel kurulunda yapmıştım. Almanya’nın özel durumu ortada. Orada Alman Başbakanı olsun, Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin Eş Genel Başkanlarının varlığında bu çağrıyı yaptım. Ardından sosyalist enternasyonale üye olan dünyadaki bütün siyasi akrabalarımıza mektup yazdım ki bunlardan kırka yakını ülkelerinde iktidardır.
İçlerinde cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar vardır onlara bu mezalimin durdurulması için çağrıda bulunmuştur. Ardından sosyalist enternasyonalin Madrid’deki toplantısına katıldım. Başkan yardımcılığına seçildiğim o toplantıda yine bu sefer yüz yüze dünyadaki bütün sosyal demokrat partilerin liderlerine, yöneticilerine, temsilcilerine Filistin sorunu hakkında ifadelerde bulundum. Zira Filistin meselesi Cumhuriyet Halk Partisi için yeni bir mesele değildir, yeni sahiplenilen bir mesele değildir.
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN MESELESİDİR”
Bülent Ecevit’in, Yaser Arafat’la, Filistin Kurtuluş Örgütü lideriyle ortaya koyduğu dayanışma, başbakanlık döneminde gösterdiği dayanışma ve parti lideri olarak gösterdiği dayanışma hepimiz hafızalarındadır. Ayrıca Filistin topraklarında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mücadelesi vardır. Filistin’in kurtuluşu için verdikleri emek vardır. Canlarını hiçe saymaları vardır. Filistin bizim için yeni bir mesele değildir. Filistin meselesi Cumhuriyet Halk Partisi’nin meselesidir.
“ABBAS İLE GÖRÜŞECEĞİM”
Özgür Özel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hamas ile değil ancak Mahmut Abbas’la Ramallah’ta görüşeceğim. Filistin meselesi, Filistin’e barış gelmesi, 1969 sınırlarında bir bağımsız Filistin Devleti’nin yeniden kurulması, Doğu Kudüs’ün başkenti olması ve Kudüs’ün kutsal bütün dinler açısından durumuna uygun şekilde bir barış kenti olarak Birleşmiş Milletler güvencesine alınmasını savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz.”
SİYASETTE NEZAKET ÇAĞRISI
Ülke siyasetinde de nezaket dili çağrısı yapan Özel, “Dünyada barış isterken Türkiye’de siyasetin diline nezaketin hakim olması. Erdoğan ve Bahçeli’nin CHP’yi, İzmirlirleri üzen sözleri var. Bunun da çağrısını yapmak istiyorum. İzmirlileri, Bornovalıları üzen, kadınlarımıza hakaret eden o dilin Ramazan münasebetiyle terk edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz temiz siyaset diline devam edeceğiz. Kimse istiyor diye dilimizi bozmayacağız. Bir seçim uğruna nezaketten ayrılmayacağız. İktidarla kavgamız elbet olacak. Ama bu, kimlik siyaseti üzerinden değil; kadınların, emeklilerin, gençlerin hakları için olacak. Bundan sonraki süreçte de hep birlikte hal mücadelesini sürdüreceğiz” diye konuştu.
“CHP’YE GELEREK BABA EVİNE GELMİŞ OLUYORSUNUZ”
Birçok partiden partiye katılım olduğunu belirten Özel, rozet takma töreni yapamayacaklarını söylerken nedenini şu şekilde açıkladı:
“Memleket Partisinden, AK Parti’den ve Zafer Partisi’nden, diğer partilerden katılmak isteyen e rozet takmak isteyenler var. Ancak bu bir iftar programı. Filstin’i ve barışı konuşmak gerekiyor. Rozet takmak siyasete girer, doğru değil. Ama şunu belirteyim. Bugün hangi siyasi partiden geliyor olursanız olun, CHP’ye gelerek baba evine gelmiş oluyorsunuz. Herkes bilir ki bir gün başı sıkışırsa dara düşerse baba evinin bacası tütmektedir. Bizim paritelerimiz baba evine odun taşıyan, çorba karıştıranlardır. Kim gelmek isterse gelsin hangi partili olursa olsun kimseyi geri döndürmeyiz, kapıyı açarız.
“MANAVA GİDEMEMEK VAR”
Yeriniz evin baş köşesidir. Kim gelmek isterse kapı ardına kadar açık. Niye gittin, sen gittin de neler oldu demeyiz. Esnaf bu hale düşeceğini bilseydi, çiftçi milletin efendisiyken bu hale düşeceğini bilseydi, emekli 10 bin liraya muhtaç edileceğini bilselerdi oy vermezlerdi. Ama şunu bilelim ki 10 bin lira maaş aldıktan sonra dahi partiden olduğunun önemi yok. Açlık, yoksulluk, kasabın önünden geçememek, manava gidememek var. O yüzden gün birlik ve beraberlik günüdür. Artık Atatürk’e husumet duyanların ve sizi bu hale getirenlerin değil, CHP’nin kapılarını açıyoruz.”